default_mobilelogo

Merhaba Yaka İğne’m benim :)

İlk zamanlar gerçekten yapışık geçiyor hazır olmak lazım buna. Kucağımda uyuyup, uyandığı ve uyanır uyanmaz tekrar emdiği için tuvalete gitmekte bile zorlandığım günler oldu.

 

MASTİT ile tanışmam ise 15. Güne denk geldi :(

Sütün gelmeye başladığı günlerde sevincimden bahsetmiştim ya ‘Emzirme Günlüğü-2’ de, işte o sevinç acıya bıraktı kendini… Birkaç gün aşırı doluluk, gerginlik ve sıcaklık hissettiğim sol mememde meğerse iltihaplanma başlamış. Göğüslerim çok sıcak dediğim etrafımdaki kadınların hepsi süt geliyor ya ondandır dedi. Bir Allah’ın kulu da çok şişse sağ, iltihaplanmasın demedi!

Yani anane, babane olmak ‘çocuğun ayağına çorap giydir’ demekle olmuyor! ‘Sizi biz büyüttük, bizden daha mı iyi bileceksiniz’ demekle olmuyor. Demek ki bilinmeyen, doğru yönlendirilmeyen noktalar olabiliyormuş…

Memelerdeki şişlik, ertesi gün yerini halsizlik ve kırgınlığa, bir sonraki gün ise 40 dereceleri aşan yüksek ateşe bıraktı. Tabi ki sonuç: acilin kapısı!

Mastit ile kadın doğumcular değil, genel cerrahi ilgileniyormuş ve her 2 kadından birinde görülüyormuş bu. Tedavisi ise sürekli emzirme+sağma ve antibiyotik tedavisi.

Hamileyken kullanılan antibiyotiklerden, emzirme döneminde de kullanılıyormuş bunu öğrendim.

 

Kısaca; Mastit başlangıcı: memelerde dolgunluk (patlayacakmış gibi şişkinlik), koltuk altlarında şişme, aşırı sıcaklık hissi

Bunları hissettiğin anda sağım yaparsan ilerlemeden önüne geçersin canım kardeşim ama benim gibi yanlış yönlendirilir bir güzel beklersen, antibiyotik kullanarak ama yine sağım yaparak 7 günde atlatıyorsun.

Kolumu kaldıracak halim olmadığı zamanda bile evdekilerin desteği ile emzirmeye devam ettim. Kalan zamanlarda da sağdım, attım buzluğa, dışarı çıkarken çok işime yaradı.

Mastit olmasan bile memelerdeki o dolgunluk hissi acı hissetmene sebep oluyor. Onun da çaresi; dayanabildiğin kadar sıcak suyun altında masaj yapmak. (Doğum dikişlerine zarar vermemesi için çok uzun tutmamakta fayda var). Geniş kenardan ucunda doğru avuç içinle sıvazlamak yeterli ya da bir tarak yardımı ile hafif hafif uca doğru taramak… Banyodan çıktıktan sonra memelerde sızıntı olacaktır. Hemen kapatmayı, ya da emzirmeyi ihmal etme!

 

Nasıl masaj yapılacağını ve SÜT KABARCIĞI'nın ne olduğunu aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz.

https://www.instagram.com/p/BnljaTfDcPy/

https://www.instagram.com/p/Bmngd_8HCyE/

 

Memelerin süt dolması!

Süt kanalları çalışırken, süt üretirken yada süt hareket ederken, memeye bıçak saplanması, kramp girmesi, sızlaması çok normalmiş ama bazen dayanılmaz olabiliyor. Sıcak su ile ıslatılmış tülbent, havlu yada jel pedler hafifletiyor ağrıyı.

 

Süt arttırmak

Tatlıyı kes, bol su iç! SU İÇ! SU İÇ! SU İÇ!

Mide ile memeler arasında henüz bir bağlantı bulunmamış :D

Bu nedenle tatlı yersen sen sadece kilo alırsın bebeğine şeker yüklersin… Bu yüzden her fırsatta kusana kadar su iç!

Ve yapabiliyorsan UYU! Uykudan kalkınca yeni emzirmiş olsan bile memelerin nasıl şiş kalkacağına hayret edeceksin!

 

Bir ay geçtikten sonra benim hayatım biraz rayına oturmuştu. Ama meme ucu yaralarım henüz geçmemişti. Birkaç marka krem denedikten sonra en iyi gelen şeyin doğal zeytinyağı olduğuna karar verdim. Tek dikkat edilmesi gereken nokta, memeyi bebeği vermeden bir güzel silmek!  Doğal zeytinyağı silmesen ne olur deme; henüz bağırsak sistemi gelişmemiş yenidoğana zeytinyağı vermek çok da doğru değil…

 

Sürekli, bebek her istediğinde emzirerek 55-60 gün geçti… Koskoca 2 ay deriz ama aslında o kadar kısa bir zaman dilimiymiş ki… Bebeğim büyüdü, küçük mucizem oldu benim sıpa’m :)

Yaralar, acılar geçti… Emzirmek zevkli ve bebeğimle baş başa geçirdiğim zaman dilimleri halini almaya başladı… Emerken göz göze bakışmak…. Allah isteyen herkese nasip etsin… Rezimde gördüğünüz gibi artık algılar açıldığı için kalabalık ortamlarda emzirme örtüsü ile emzirmek pek mümkün olmuyor çünkü etraftaki sesler ilgisini çekiyor, dikkatini dağıtıyor memeyi unutuyor :)

 

Ben bebeğime bakarım, siz bana bakın yeter!

Annelere söylediğim tek şey bu... Ben bebeğime bakarım, siz bana bakın yeter! Bu süreçte bebeğin değil, annenin desteğe ihtiyacı var çünkü zaten anne bebeğin ihtiyaçlarını karşılıyor ya anne? O evde hergün yemek pişmesi lazım, çamaşır, bulaşık, ütü gibi zorunlu yapılması gereken işler var... Ben bebeğimle ilgilenirken biri oişleri yapsın ben başka birşey istemem...

Siz de bunu açıkça dile getirin, utanmayın!

 

Bu satırları yazarken anneliğimin 111. Günündeyim ve hala bazen aşırı doluluk ya da sızı hissediyorum. Hemen ya emziriyorum ya da sağıyorum. Sütümün azaldığını da hissediyorum sürekli su içiyorum. Tek yapamadığım uyumak :(

Çünkü bizim sıpanın uyku düzeni çok bozuk! Bu konu hakkında pek bir şey yazmak istemiyorum çünkü sosyal medyada gördüğümüz hayatlarda sanki bütün bebekler kusursuz uyuyormuş gibi. Sanki ‘o’ anneler hiç uykusuzluk çekmiyormuş gibi… Ama ben özellikle son bir aydır 3-4 saat uykuyla günlerimi geçiriyorum. Sıpam sağ olsun hala memede uyuyor, yerine yatırınca kalkıyor, unutmayı başardığımda 2-3 saatte bir uyanıyor. Yani sonraki hayatta çok tozpembe değil!,..

Uykunun eğitimle değil, alışkanlıklarla kazanılacak bir kavram olduğunu düşünmeme rağmen okumadığım uyku kitabı, izlemediğim uyku koçu kalmadı. Gerçekten yıpratıcı bir süreç… Ama biliyorum ki geçecek.

Sende inan sevgili kardeşim, geçecek bu günler ve kesintisiz yada az kesintili uykulara kavuşacağız :)