default_mobilelogo

8 Gün Sakız-Samos gezimizin ilk durağıydı Samos… Araç ile gitmesi biraz uzun sürse de gitmeye değer bir ada Samos…

Yeşil ama çok yeşil bir ada… Adanın merkezi Vahty kenti… Diğer bir limanı ise kuzeyde yer alan Karlovasi… Samos Adasının plajlarından burada bahsetmiştim, bu nedenle bu yazıda diğer detaylardan, gezilecek yerlerinden ve maliyetten bahsedeceğim.

 

ULAŞIM

Kuşadası’ndan ve Seferihisar’dan düzenli olarak Vahty’e yolcu taşıması (araç geçişi yok) yapılmaktadır. Selanik aktarmalı olarak uçak ile de ulaşmak mümkün.

Biz Sakız adasından aracımızla geldiğimiz için kalma süremizi tamamen feribot günlerine göre ayarladık. ÇeşmeàSakızàSamosàSakızàÇeşme rotasını izledik. 2 gece 3 gün geçirdik Samos’da. Yetti mi derseniz evet yetti ama görmediğimiz çok yer oldu. Bence 5-6 günlük bir tatil planını kaldırır Samos adası.

Not: Eğer aracınız ile Yunan adalarını gezmek isterseniz, maalesef her adaya araçla ulaşım sağlayamıyoruz. Aracınız ile Midilli ya da Sakız Adasına gitmeniz gerekiyor. Diğer adalara aktarma yapmak için Hellenic Seaways yada Blue Star Ferries kullanabilirsiniz. Hellenic Seawaysdan nasıl bilet alacağınızı ve nelere dkkat etmeniz gerektiğini detaylı olaak burada bulabilirsiniz.

Sakız adasından araç ile Samos adasına geçmenin tek yön 50 euro araç+14 euro kişi başı maliyeti var.

Samos’da araç kiraları günlük 40-45 euro arasında olduğunu düşünürsek, 3 günden fazla kalacaksanız araçla gelmek karlı oluyor. 2 kişi Ulaşım için toplam 156 euro ödemiş olduk Hellenic Seaways’e.

 

KONAKLAMA

Konaklama için en güzel yerler: Kokkari veya Pyhagoreio…  Tam limana bakan müthiş bir manzarası var ancak akşamları Vahty’de yapılacak pek bir şey olmadığı için keşke Kokkari’de kalsaydık dedik. Karlovasi hiçbir özelliği olmayan bir yer konaklamak için düşünmeyin bile derim.

Daha lüx alternatifler de daha ucuz seçenekler de var Samos’da. Nasıl bir yerde kalacağınıza bağlı olarak değişir konaklama maliyetiniz.

Hotel Bella Vista’da gecelik 50 euro ya (kahvaltı dahil) kaldık. 2 kişi 2 gece toplam 100 euro konaklama maliyetimiz oldu.

 

 

BİZ NELER Mİ YAPTIK?

1.gün

Sakız adasından giderken feribotumuz 10,30 da olmasına rağmen 13,30 a ertelendi, bu da bizim Samos geçirecek saatlerimizden 3 saat eksilmesine neden oldu. Yolculuk 2,5 saat sürdüğü için 16.00 da feribottan inmiş ve 16,30 da otelimize yerleşmiş olduk. Vaktimiz az olduğu için yakınlarda bir yerlerde denize girelim dedik. Ve adanın kuzeybatısındaki Agia Paraskevi veya Livadaki beach’e gidelim dedik. Yollar virajlı 1.5 araçlık, daracık ve dağlık alan… Hiç sevdiğim bir yol tarzı değil… Yüreğim ağzımda gittim oralara kadar ama Agia paraskevi’nin denizini pek sevmedik, Livadaki beach’e giden toprak yol da bayağı kötü olunca (eşim o yola arabayı sokmasan deyince) otelimize çok yakın olan Gagkou Beach’de zaman geçirdik. Gagkou beach, organize ancak koyda yer alan otel plajın büyük bölümünü ele geçirince, şezlong şemsiye ve havlu için 12 euro istediler… Daha neler dedik ve taşlık olan plaja havlularımızı koyduk. Birkaç taverna da var, eğer buralarda yer içerseniz ücret almıyorlar şezlonglardan aklınızda olsun.

 

Vahty’de bir meydan var, bir şeyler içmek için çok alternatif var ancak yemek seçenekleri bize pek yeterli gelmedi. Bu nedenle akşam Kokkari’ye gittik.

Kokkari gerçekten çok güzel bir yer. Yemek için Apollon Tavern’i seçtik ve deniz kenarında yediğimiz lezzetli yemekten çok memnun kaldık. 1 levrek+kalamar+greek salads+caciki+2 bira+su toplam 44 euro ödedik.

 

 

2.gün

Herkes tarafından önerilen ve rüzgarsız olmasını umut ettiğimiz Psili Ammos plajına gidiyoruz. Plaj büyük bir alanda, tesisler var ancak biz yiyecek içecek her şeyimiz yanımızda olduğumuz için plajın sonuna doğru olan alana yerleşiyoruz. Psili Ammos sığ, berrak, kumluk bir plaj. Çocuklar için çok güzel bir alternatif. Karşı kıyıya yani Kuşadası milli parkına 1,2 km ile en yakın mesafe burası. Gerçekten o kadar yakın ki akıl almıyor bazı şeyleri…

 

Sonrasında Pythagario Beach’e gidiyoruz. Burası Pythagario Antik Kentinin hemen önünde yer alan çok uzun bir plaj. Beach clublar da var, küçük cafeler de… Biz yine kendi ekipmanlarımızla saatlerimizi geçiriyoruz burada. Deniz taşlık, çok berrak… Biraz dalış yapıyoruz ve o kadar çok balık var ki zevkle yüzüyoruz.

 

Akşam ise yine çok sevdiğimiz Pythagario merkezine gidiyoruz. Castle of Lycourgos Logothetes adında büyük bir kale var ve içinde bir kilise… Limana inmeden hemen sağda yer alıyor. Manzarası için bile gezmeye değer…

 

 

Pythagario, o kadar hareketli bir yer ki sanki herkes burada. Çarşısı, cafeleri çok güzel… Limanın en sonunda Pisagora ait bir heykel var. Ayrıca Türklere ait bir yat bu limana demirlemiş durumda.

Limanda deniz manzaralı Maistrali Tavern’de 2 kişilik mix. Menü (resimdeki kızartma karışık balık ürünleri+şarap/uzo) 29 euro ödedik. Burada Perşembe-Cuma-Cumartesi günleri canlı müzikle sirtaki yapılıyormuş aklınızda olsun…

Pythagario doyamayıp, yemek sonrasında bir cafede oturup biraz daha keyif yaptık. 2 farappe için 5 euro ödeyerek 2. Günü de bitirmiş olduk.

 

 

 

Devamı bir sonraki yazıda...