Nasıl bir mutluluk, nasıl bir huzur ve nasıl farklı… Bir kadının hayatının değiştiği an… İşte o çift çizgiyi gördüğü, ilk ultrasonda ‘mucize’sini gördüğü andır… Artık hayat değişir, geri dönüşü olmaz bir şekilde…
Bu kararı verirken de, mutlu sonra ulaşma da sancılı süreci de burada anlatmıştım…
Mutlu muyum? Elbette… Bir mucizenin büyümesine şahitlik etmek eşsiz bir duygu… Kafamda soru işaretleri var mı? Uff hem de nasıl? Onu yeme, bunu içme, o zararlı, o hareketi yapma… Sağlıklı olacak mı, kız mı erkek mi, sağlıklı doğurabilecek miyim acaba… İnsan psikopat oluyor :) Hem de fark etmeden oluyor bu. Babalar mı? Sadece bir gülümseme ve duruma alışma çabası içinde oluyorlar… Annelik ise anında başlayan bir duygu…
8+2 deyim şuanda ama yine en başından başlayacağım.
Çift çizgi :) …….. I I …….
Kadının en kolay uyum sağladığı süreç galiba… Sen de eğer bu çift çizgiyi gördüysen, ne mutlu sana… Anne olmaya doğru zorlu bir sürece başlıyorsun benim gibi… 5. Haftada öğrendiğini varsayıyoruz, döllenme gerçekleşeli ortalama 15 gün olmuş yani, hücre aşamasında olsa da mucizemiz, öğrendiğimiz anda kabul ediyoruz onu hayatımıza…
İlk yapman gereken, son adet tarihini bir kenara not etmek… Doktorların en çok sorduğu soru bu olacak. Ve kabul et ‘artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak’ :)
Trimester gerçeği
Nedir bu trimester? Sadece hamilelerin ve doktorların anladığı bir terim bu sanırım… Önceden hamile arkadaşlarım 10 haftalık, 23 haftalık v.s. dediklerinde bir anlam veremez, hafta da ne? ay olarak söyle de anlayalım diye düşünür, hemen 4 e böler ay olarak hesaplamaya çalışırdım kaç aylık hamile olduğunu anlamak için.
Olay aslında çok basit;
0-3 ay/1-13 hafta: 1. Trimester
3-6 ay/14-27 hafta: 2. Trimester
6-9 ay/ 28-40 hafta: 3. Trimester
Bir de haftaların yanında +3 gibi rakamlar olacak, 8+3 demek: 8 hafta+3 günlük gebelik demek… 3 günün ne önemi var demeyin, yaşayınca anlıyorsunuz günlerin önemini :)
Doktor ve Hastane Seçimi
Doğum sigortam zaten olduğu için seçim yapmak kalıyordu ama okadar zorlandım ki anlatamam. (Doğum sigortası sürecim için tıklayınız) Hatta sigorta yaparken seçtiğim doktor ve hastaneden vazgeçtim… Poliçemin içinde olmayan ama çok sevdiğim ve güvendiğim bir doktor buldum, Acıbadem Altunizade Hastanesinde… Ama paketim burada doğumu karşılamadığı için vazgeçmek zorunda kalacağım, şu anda hala doktor arayışım devam ediyor.
Önemli olan doktorunuzu sevmeniz, enerjinizin uyuşması…
Varsa önerileriniz beklerim :)
Neden 3 ay bitmeden kimseye söylemeyin derler?
Çünkü ilk 3 ayda düşük tehlikesi yüksek, olumsuz sonuçlanmalara karşı bir koruma kalkanı gibi aslında gizli tutmak… Ben yakın aile üyeleri ve yakın birkaç arkadaşım haricinde pek kimseye söylemedim henüz… Zaten söyleyecek enerjim de, halim de yok… Bir de Nazar değer inancı var tabi ki… İçinizden haykırmak gelirken susmak biraz zor elbette ama karar sizin…
İşyerine bildirim zorunluluğu var mı?
Şöyle ki; yazılı mevzuatlarda ‘yazılı olarak bildirim yapmak zorunludur’ gibi bir ibare yok. Tehlikeli dönem olan 3 ay bittikten sonra bildirim yapsanız da olur. Insan kaynakları için önemli olan doğum izni sürenizin hesaplanması ve çalışması yasak olan dönemde işten ayrılmış olmanız. 3. Ayın sonunda doktorunuzdan alacağınız bir raporla resmi bildirimde bulunabilirsiniz.
Yaşanmasın ama işte kovulma gibi bir durum söz konusu olursa, hamile olduğunuz için dava açıp, yüklü bir tazminat alma hakkınız mevcut. Zaten işyeriniz hamile olduğunuzu duyduğunda böyle bir şeye cesaret etmeyecektir. Etse bile, mahkemeler pozitif ayrımcılık nedeni ile kadın çalışan yanında oluyor.
Hamileliğimi nasıl söylesem?
Yaptırdığım bir kan testi sonucunda eşim öğrendi. Hastanenin online sisteminden gözünü ayırmadan bekledi yarım saat J Ve sonunda sarıldık birbirimize içten bir ohh dedik.
Ertesi gün eşimin ailesine söyledik, birkaç gün etkisinden çıkamadılar, her gün bebek nasıl diye sordular, artık nasıl bekliyorlarmışsa… Ertesi gün de kendi aileme söyledik… Hiçbir şey yokmuş gibi, otururken bir anda… Önce şok oldular, şaşırdılar, sonra kabul ettiler… 5 dakika sonra kalktık sarıldık J
Böyle bir habere herkesler sevinir, beklenmedik bir gebelik olsa bile, kabullenmek zor olmaz… Ben duyguları çok abartmama taraftarıyım sadece… Ama daha güzel bir şekilde bu haberi vermek mümkün tabi, o da sizin yaratıcılığınıza kalmış.
Darısı tüm haberi bekleyenlerin başına…
Not: Bu yazı şiddetli mide bulantıları eşliğinde 7+3 deyken yazıldı ama kim bilir ne zaman yayınlanacak... Değil bilgisayarı açıp editlemek, tuvalete gitmeye mecalim yok...
Sevgilerimle
Merve