Göcek, Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı belediyeler arasında belkide en lüx olanı :)
Ama içlerinde en bilinmez olanı... Çünkü buranın ünü farklı...gece hayatı sıfır olan, sessiz ama pahalı bir nokta... 6 adet Dünya çapında ünlü limanı var... Yelkencilik, yatçılık, gulet gezileri tutkunlarının uğrak yeri burası... Sahilden bir denize gireyim deme şansınız yok çünkü buranın olayı koylar...
Yerli turist açısından da ister kendi yatınız ile gidip koylarda gezin, ister günü birlik teknelerle tekne turlarına çıkın o koylar görmeye değer...
Konaklama seçenekleri olarak Rixos gibi birkaç büyük otel haricindekilerin tamamı pansiyon, butik otel, yerli teyzeciklerin işlettikleri evlerden bozma oteller...
Göcek yat misafirlerine hitap ettiği içinde doğal olarak pahalı bir yer. Sahile dizilmiş mekanlarda akşam yemeği için rezervasyon yaptırmanız gerekir özellikle yoğun dönemlerde çünkü bu yattaki zengin amcaların birçoğu akşamları karaya yemek yemek için iniyorlar. Zaten sayısı olan mekanlar da doğal larak yetmeyebiliyor.
Çeşit çeşit teknelerin görecebileceğiniz limanlar mevcut. Tekne almak gibi bir hayaliniz varsa gelip buradan modellere toplu bir bakış atabilirsiniz :D
Kimi küçük, kimi büyük sayısız tekne göreceksiniz, hepsi de görsel bir şölen oluşturacak.
Böyle içinden deniz geçen siteler mevcut. Yurtdışında peksık rastlanan suyolu mimarisinin bir örneği yapılmış... Herkesin bahçesinde teknesi bağlı. Ama bu bağlı olanlar büyük teknelerine ulaşmak için kullanılan küçük teknelermiş :) Nasıl bir hayat var artık siz düşünün ;)
Göcek'te yapılacak en iyi aktivite tekne turuna çıkmak. Çünkü sahilden denize girme şansınız yok.
Sahilde sıralanmış teknelerden biriyle anlaşıyoruz akşamdan ve son kalan 2 yeri de rezerve ettiriyoruz. Kişi başı 70 TL, öğle yemeği içinde.
Bu tekneler Bodrum'dan kalkanlar gibi yüksek sesli eller havaya modunda olan tekneler değil. Zaten çocuklu ailelerde pek gelmediğinden dolayı teknede sukunet hakim. İlk defa bir tekne turunda doya doya kitap okuyabilmiştim, bu nedenle çok keyif almıştım.
Gezi teknelerinin durduğu koylar hep aynı ama aynı anda yoğunluk olmaması için farklı zamanlarda farklı koylarda oluyor tekneler. Yani anlayacağınız teknecilik konusunda on numara bir yer.
Mevsim Ekim olmasına rağmen çok rahat denize girebiliyoruz. Deniz çok güzel, koylar muhteşem, heryer tertemiz. Genel olarak abancı turist olduğu için temzlik konusunda onlar bizden daha titizler tabiki.
Yassıca Adaları, Tersane Adası, Kleopatra Koyu, Bedri Rahmi Koyu, Domuz Adası gibi pek çok koy var, hepsi de birbirinden güzel.
Aşağıdaki resimdeki Balık resmi o kayanın üzerine Bedri Rahmi tarafından 1974 yılında yapılmış. Ve her yıl bu rotanın sevenleri tarafından yenilenmekteymiş. Tam kayanın dibinden tatlısu kaynağı çıkıyor ve bir teyze bu Allah'ın tatlısuyunu teknelere parayla satmaktadır. Nasıl bir iştir anlamadım ama herkes kabul etmiş, su ikmalini yapıp parasını veriyor herkes.
Bu tekne gezleri boyunca dağ yamaçlarında Likya kaya mezarlarından 4-5 tanesini görebilirsiniz.
Migros ise bu özel tekne misafirleri için deniz market kurmuş :) Gördüğümüzde vay anasını demekten kendimizi alamıyoruz. Teknenin üstündeki numarayı arıyorsunuz ve migros istediğiniz malzemeleri teknenize kadar getiriyor. Hizmetin böylesi...
Göcek'in en güzel yanı, merkez ve sahil kısmına araç ile girilemiyor olması. Zaten çok kalabalık olmayan Göcek bu şekli ile daha da tenha geliyor bize. Çarşının içine sıralanmış birçok mağaza, butik ve en çok da deniz malzemeleri satant dükkanlar var. Ayrıca tekne aksesuraları, tekne bakımı yapan ustalara ait ükkanlarda elbette çokça göze çarpıyor.
Bu butikler en güzellerinden biri Ketenci... Tam benlik, herşey etnik, salaş ve özel. Tabiki birkaç parça alarak ayrılıyorum bu butikten :)
Sizde mutlaka girin ve hatta instagram hesaplarından takip edin derim.
Akşam yemek masasında saatler geçirmek ve sonra gidip belki bir çay, kahve içmek haricinde pek yapılacak birşey yok burada. Zaten biz sadece tekne turu yapmak için geldik buraya... 1 gece konaklayıp yolumuza devam ediyoruz.
İyi gezmeler...