default_mobilelogo

Saraybosna’nın savaş zamanında tüm Dünya’ya gösterdiği mücadeleyi anlayabileceğimiz en etkili yer Umut Tüneli müzesidir.


Hemen hikayesini anlatalım ;
Kuşatma altındaki Saraybosna’dan insanları çıkarmak gerekiyordu, gıda tükenmişti, cephane ise artık yok denilecek düzeye gelmişti. Sırp ordusunun kurduğu çemberi sadece Saraybosna Havalimanı bozuyordu. Ama Havalimanı Birleşmiş Milletlerin kontrolü altındaydı. Saraybosna’yı havalimanına bağlayıp insanları öbür tarafa taşıyabilir ve şehre gıda ve cephane sokulabilirdi.


Temmuz 1993’te Igman Dağı tarafında bulunan bir evin altından Dobrinja’dan Butmir’e kazmaya başladılar. Tüneli gece gündüz iki taraftan ve tüm gizlilikle çalışarak 4 ayda, havalimanın altında 30 Eylül 1993’te buluşarak tamamladılar. Uzunluğu 800 metre ve yüklesekliği 1.5 ila 1.6 metre olan tünel önce yürüyerek aşıldı. Daha sonra ilaç, gıda ve silah taşımak için ilkel bir raylı sistem yapıldı. Tünel 30 ay kullanıldı ve tüm tünelin içinden 3 milyon kez taşıma yapıldığı söyleniyor. İnsanların halen bu tünelden nasıl geçtiğinin videoları youtube’ta bulunmakla birlikte en detaylısı kazı’nın başladığı evin içinde mevcuttur. Bugün o ev müze olarak ziyaretçilere açılmıştır.
Savaşta 200.000 kişi öldü ama tünel sayesinde 300.000’ne yakın insan kurtulmuş.


Sırp ordusu yüksek yerlerde koşullanıp şehri kuşattıkları için keskin nişancılar Bosnalılara nefes aldırmıyordu. Tünele gelen insanların çoğu, karanlıkta ışıkları açık olmayan arabalarla, sessiz sedasız yavaş bir şekilde ulaşmıştır. Bu esnada sık aralıklarla Sırp ordusunun Saraybosnayı  top ateşine tuttuğunu da unutmamak gerek.


Gerçekten bir hayat ve umut tüneli olmuş. Müze olarak kurulan evin içinde bugün tünelin çok küçük bir mesafesi ziyaretçilere açıktır. Çünkü, tünelin diğer kısmı çökmüş. Tünelin kazı çalışmasının başladığı bu evin sahibi olan Kolar ailesi tüneli yaşatmak için çok çaba sarf etmiş. Kolar ailesi, kullanılan her türlü aleti korumuşlar, tünelin bir ksımını korumayı başarmışlar. Savaşta hayatlarını kaybeden insanları unutmamak için gösterdikleri bu çaba  insanlık tarihinde unutulmaması gereken bir çabadır.


Müzenin üzerindeki derin ve geniş kurşun izleri halen korunmaktadır. Müzeye giriş kişi başı 10 KM’dir. Müze içerisinden bir magnet, bir kupa ve bir de küçük anahtarlık toplamı 11 KM’dir.


Tünelin içinde, o günden kalma insanların eşyaları,  tünel içerisinde kurdukları sistem, kullandıkları alet, kendilerini korumak için demir malzemelerden yaptıkları silahlar halen korunmakta ve sergilenmektedir.


Tünelin girişinde duvarlarda o günkü gazete manşetleri, resimler bir arşiv olarak ziyaretçilere sergileniyor. Müze görevlileri çok nazik insanlar ve fotoğraf çekmenize izin veriyorlar.


Gezerken, kendinizi, duygulanırınızı korumakta zorlanacağınız bir zamanın içinde bulacaksınız.



Hayat Tüneline Nasıl gidilir?  


Eğer Saraybosna merkezde kalıyorsanız, tünele gitmek için önce tramvayın son durağında inip ya 5 km’ye otobüse bineceksiniz ya da 10 KM verip taksiye bineceksiniz. Otobüsle giderseniz, müzeye 10 dakika yürüme mesafesinde iniyorsunuz. Aynı şekilde müzeden dönerken yine otobüsü kullanacaksınız ve  indiğiniz yerin biraz daha ilerisine yürüyerek ters istikametteki otobüsü bekleyeceksiniz. Dönüş’ü taksiyle yapmanız zor. Çünkü, müzenin etrafı çok ıssız, sadece uçak pisti mevcut ve taksi bulamıyorsunuz. Bu nedenle müzeye taksiyle gelmişte olsanız, otobüsle dönmek orunda kalabilirsiniz. Hava güzel olduğu zaman uçak pistini sağınıza, Igman dağlarını ise solunuza aldığınızda çok huzur dolu bir köy ortamı içinden geçerek yürüyüş yapabilirsiniz.


Hayat tünelini mutlaka ziyaret edin. Göreceksiniz; gezdiğiniz tüm müzelerden farklı olarak bir duygu hissedeceksiniz. O da  ‘’umut’’ olacak. Burası bir hayat ve umut tüneli…

 

 

Sevgiler,

Samet Çıpran