default_mobilelogo

Antalya, Kaş tarafına gidince görülmeden dönülmemesi gereken yerlerden Simena-Kaleköy.

 

Haritadan görüleceği gibi Kaş’ın arkasında dağın arkasında bulunan koyda bulunmaktadır.

 

 

Kaş merkezindeki birçok tur şirketi ile Kaleköy, Demre turuna gidilebiliyor. Bu tekne turları 30-40 kişilik, yüksek sesli popüler müziklerin dinlendiği turlar oluyor. Ancak 6-7 kişilik bir grupla gittiyseniz 350-400 TL ye günlük tekne kiralamak daha mantıklı olacaktır. Ya da bazı turlar araç ile Kaleköye kadar götürüyor oradan tekneye bindiriyorlar, böylece 3 saat süren deniz ulaşımı 45 dakikada bitmiş oluyor. Biz en son gittiğimizde karayolu ile ulaşımlı turları tercih ettik. Kaş’tan kalkan minibüslerle sabah saat 10.00’da alıp 45 dakika süren karayolu ile Üçağız köyüne getiriyorlar akşam saat 18.00’e kadar sürüyor tur.

 

 

Batık Kent

Bu kentin 8. Yy civarında kuvveti yer hareketleri ile deniz altında kaldığı tahmin ediliyor. Aslında zamanında tamamı kara parçası olan bu bölge kara parçasının çökmesi neticesinde Kekova Adası oluşmuş. Kentin bir bölümü deniz altında bir bölümü ise dağın eteklerinde kalmış durumda. Bu teknelerin birçoğunun tabanında pencereler var ve batık kenti seyredebiliyorsunuz.

Batık kent bölgesi koruma altında olduğu için burada durmak, konaklamak, yüzmek yasak. Tekneyle geçmesi 10 dakika sürüyor. Ancak deniz dalgalıysa, hava kapalıysa batık kent fazla görülmüyor. Büyük bir beklentiyle gitmemek lazım.

 

 

Likya Kral Mezarları

Kaş, Antalya tanıtımında kullanılan kral mezarlar işte buradalar.  Hepsi talan edilmiş mezarların bir kısmı deniz altında kalmış, kimisi sahilde kimi de dağların tepelerinde… Ama bu mezarlar heryerdeler… Sırları hala korunuyor. Kimilerinin üzerinde yazılar, kimilerinde işaretler var. Birçoğu zeytinağaçlarının altındayken kimi tepelerde açık yerlerde…

 

Simena Kalesi- Kaleköy

Kekova adasının tam karşısında minicik bir köy. Manzarası nedeniyle her gittiğimde çıktığım tek Kale burası. Dar sokaklardan, eski evlerin arasından, el işlerini satan köy teyzelerinin etrafından 500 metre kadar merdiven çıkılarak ulaşılıyor Kaleye. İçinde Dünya’nın en küçük anfi tiyatrosu bulunmaktadır. Kale Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olup, giriş ücreti 10 TL dir.

 

 

En son gittiğimde konuştuğum amca, kışın köy nüfusunun 30 haneye kadar düştüğünü söylüyor. Gençler zaten terk etmiş köyü. Öğrenciler taşımalı sistem ile merkezlere götürülüyor. Market v.s. yok temel besin maddeleri olan sebzeler bahçelerde yetişiyor, diğer ihtiyaçlar ise merkezlerden karşılanıyor. Her hanenin bir teknesi varmış neredeyse. Çünkü karayolu ulaşımı yok gibi. Yani biz tatilciler için bir coğrafya ancak bu coğrafyada doğanlar için zorlu koşullar var.

Tekne turları birçok koyda duruyor, yüzme molası veriyor. Kaleköy de ise 45 dakikalık gezme süresi veriyor.

 

 

 

Umarım faydalı olur sizlere de...

 

İyi gezmeler