Hani hepimiz kendimizi yorgun hissediyoruz ya, hergün yataktan halsiz kalkıyoruz ya işte sebebi... Kronik bir rahatsızlığınız yoksa yorgunluğunuzun ve halsizliğiniz sebebi yeni teknolojiler...
Elbet bu teknolojileri yok sayamayız ancak azaltmayı deneyebiliriz. Günümüzde yeni teknolojiler sayesinde elektromanyetik alan (radyasyon) kirliliğini yok etmemiz mümkün değil bu nedenle bu kirliliği azaltmaya yarayacak önlemler almamız gerekli. Elektromanyetik alan (EMA) kaynaklarının (yüksek gerilim hatları, radyo, TV vs.) kullanımının gittikçe artması, maruziyet seviyesinde artışa neden olmaktadır. Elektomanyetik alan kısaca elektrikli aletlerin yaydığı maruz kalma süresine göre insan sağlığını olumsuz etkileyen, sağlıklı nesiller yetişmesini engelleyen önemli bir faktördür. Ancak önleme konusunda alınacak tedbirler öncelikle devlet eli ile yapılması gereklidir. Bireysel önlemlerden daha çok kitlesel önlemler alınmalıdır.
Her geçen gün artan yüksek gerilim hatlarının altına otoyol yapılması yada çocuk parkı, sopor alanı gibi rekreasyon alanı yapılması alışkanlığından acilen vazgeçilmeli sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızın oluşturulması gerekmektedir. Ancak bu önlemler devlet tarafından alınmıyorsa iş başa düşüyor ve kişisel önlemlere geliyor.
İşte kendimizi, ailemizi ve çevremizi bu elektromanyetik alan kirliliğinden nasıl koruyacağımıza dair birkaç basit önlem:
-Öncelikle evlerimizin trafolardan, yüksek gerilim hatlarından uzakta olmasına dikkat edelim.
- Küçük çocukların eline oyalansın diye cep telefonu verilmesi alışkanlığından vazgeçilmelidir. Çünkü küçük çocuklar herşeyden yetişkinlere göre daha fazla etkilenirler.
- Kullanmadığımız aletleri ‘stand by’ konumunda tutmaktansa tamamen kapatmalıyız yada fişten çıkarmalıyız. "Stand by" konumu cihazı kapatmaz beklemey alır bu nedenle elektromanyetik kirlilik yaratmaya devam eder.
- Hepimizin evlerinde/iş yerlerinde bulunan Wi-Fi (kablosuz internet erişimi) yerine eskisi gibi kablolu internet kullanmalıyız. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek biraz zor olur derseniz en azından interneti kullanmadığınız zamanlarda Wi-Fi cihanızı kapalı tutunuz. Özellikle geceleri…
- Mümkünse LED, LCD ve plazma TVler ve bilgisayar ekranlarını kullanılması tercih edilmelidir.
-Cep telefonlarının radyo, müzik çalar, hopörler, yada bir çalar saat olmadığının farkına varalım ve sadece iletişim kurmak için mümkünse kablolu kulaklık ile kullanalım. Vazgeçemiyorsanız SMS üzerinden iletişim kurun. SAR değeri 1 W/kg. az olan veya sıfıra en yakın telefonları tercih ediniz. Cep telefonu bilhassa kalp, beyin ve üreme organlarına yakın yerlerde taşınmamalı.
- Şebeke çekiminin az olduğu yerlerde acil bir durum söz konusu değil ise tüm cihazlarınızı kapatınız. Dar ve kapalı alanlarda görüşme yapmaktan kaçının. Örneğin asansör ve otomobil gibi mekânlarda cihaz çekmediği için iletilen radyasyon artacaktır.
- Uyku düzeniniz için TV, Bilgisayar ve cep telefonlarınızı yatak odanıza sokmayın. Özellikle yastık altına, baş ucuna telefon koyma alışkanlıklarınızdan acilen vazgeçin.
- Elektrikli battaniyeyi yatağa girmeden kapatınız.
-Çalar saat olarak elektrikli çalar saatler ve telefonlar yerine pilli çalar saatler kullanın.
-Saç kurutma makinesi kullanım süresini mümkün olduğunca kısa tutun.
-Elektrikli tıraş makinesini mümkünse şarjlı modellerini kullanmayı tercih ediniz.
- Bebek odalarında cep telefonu bulundurmayın, dinleme cihazlarını bebek yatağından en uzakta tutun.
-Fotokopi makinelerinden (yüksek manyetik alan) en az 50 cm uzakta durun.
-Mikrodalga fırın çalışırken 1 m mesafeden daha yakınında olmamaya özen gösteriniz. Gerekmedikçe kullanmayınız. Mümkünse çalıştırıldığında mutfakta bulunmayınız.
- Hamileyseniz, mecbur kalmadıkça cep telefonu kullanmayın.
Çocuklarda ve gençlerde sinir sistemi ve beynin gelişimine devam ediyor olması nedeniyle, yetişkinlerden daha çok risk altında olduğu bir gerçektir. Bu nedenle 16 Yas altındaki çocukların cep telefonu kullanmamaları, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından önerilmektedir.
Hepsini olmasada en azından bir kaçını yaparak sağlığımıza katkı, çocuklarımızı daha sağlıklı yapabiliriz.