Bir tarihin şahitidir ZEYTİN AĞACI… Eski Mısır tarihinden, Yunan Mitolojisi'ne, Nuh Tufanı'ndan günümüze uzanan upuzun bir öyküdür Zeytin Ağacının ‘ ki…
Görenlerde hayranlık bırakan, kutsal kitapların üzerine yemin ettiği, kesilmediği sürece yok olmayan, kurusa bile yeni sürgünler vererek varlığını ispatlayan, yüzyılların o koca gövdesinde bıraktığı büyüleyici şekilleri ile karşımızda duran geçmiş yüzyıllardan bize kalan en anlamlı mirastır…
Zeytin ağaçlarının tarihi 4000 yıl öncesine dayanmaktadır. Birçok kaynağa göre kökeni Yunanistan (Santorini) dir ve oradan Asya ve Avrupa’ya yayılmıştır. Eski Mısır’da bize zeytini öğreten İsis'tir. Sonrasında Mısır'da dini ayinlerde arınma aracı olarak zeytinyağı kullanılır ve III.Ramses, Güneş Tanrısı Ra'nın şehri Heliopolis'i zeytin ağaçlarıyla süsler. Bunlar sadece birkaç kaynaktan alınan bilgiler. Santorini Adas'ında yapılan arkeolojik kazılarda 39 bin yıllık zeytin ağacı fosilleri ortaya çıkarılmış… Ancak karşı kıyıya yani bizim Ülkemize ne zaman geldiği, nasıl işlenmeye başlandığına dair net bir bilgi yok. Ancak biliyoruz ki yurdumuzun 5 bölgesinde (Ege, Akdeniz, Marmara, Doğuanadolu, Karadeniz)yetişen bir zenginliktir.
Zeytin; bolluk, bereket ve barışın simgesidir.
-Nuh Tufanı Efsanesi
Yaratılış efsanesine göre Tanrı, insanoğlunun sapkınlığına bir ceza vermek adına, yeryüzündeki tüm canlıları yok edeceğini söyler. Tanrı, Hz. Nuh'a bir gemi yapmasını, yaşayan bütün hayvanlardan birer (bazılarından yedişer) çift almasını emreder. Ardından büyük tufan başlar, Hz. Nuh ve gemisindeki canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan her şey silinir. Tufan durulduğu zaman Hz. Nuh, suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden bir güvercin salar. Sular çekilmediği için güvercin gemiye döner. Hz. Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Hz. Nuh, suların yeryüzünden çekildiğini anlar. Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden bu güne, ümidin ve barışın simgesi olur. Tufanın yok edici gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün...
-Athena Efsanesi
Yunan mitojisine göre Deniz Tanrısı Poseidon ile Bilgelik Tanrıçası Athena arasında bir şehir üstüne anlaşmazlık yaşanır. Baş tanrı Zeus da bu anlaşmazlığı gidermek için ikisi arasında bir yarışma düzenler. İnsanlar hangisinin verdiği hediyeyi seçerse buraya onun ismi verilecektir. Poseidon üç dişli çatalını kayaya vurur ve denizlerden 4 muhteşem at çıkarır. Bu atlarla dünyanın her yerine gider, ordular kurar, fetihler yaparsınız der. Athena ise mızrağını yere saplar ve zeytin ağacını çıkarır. Bu ağaç yüzyıllarca yaşar, meyvesini yeşilken de siyahken de yersiniz. Meyvesinden yağ yapar, yağından ateş yakarsınız der. İnsanlar Athena'nın hediyesini seçer. Şehire de onun ismi verilir.
Bolluğun, adaletin, sağlığın, barışın, zaferin, gururun, bilgeliğin, aklın, ölümsüzlüğün, arınmanın ve yeniden doğuşun simgesidir. Tüm kutsal kitaplarda, binlerce yıllık öykülerde, masallarda hep onun adı geçer.
Emekleri karşılıksız bırakmaz Zeytin Ağacı...
Zeytin sıcağı ve çorak toprakları sever. Bu nedenledir Ege ve Akdeniz ikliminde yetişmesi. Baharda küçük sarı-beyaz çiçekler açar. Yaza doğru meyveler belirir, büyümeye başlar, yeşil boncuklar salınmaya başlar büyük heybetli dallarda, önce mora kışa doğru siyaha dönmeye başlaro boncuklar. Zeytin ağacı okadar çok meyve verir ki kendi dalları bu ağırlığa taşıyamaz ve kırılır bazen, bazende onu düşünenler dallara destek koyar değerine değer katar zeytin ağacının… Tabi zeytin ağacı bunun altında kalmaz zaten çok olan meyvesine meyve katar o kuru, susuz toprağına rağmen… Bunun yanında 'var yılı' ve 'yok yılı' vardır zeytin ağacının... Bir sene çok verirken diğer yıl kendini dinlenmeye ve korumaya alır ve az meyve verir... Belkide bundandır bu uzun yaşamın sırrı...
Zeytin ağaçları bir sırdır kimsenin çözemediği…
Uzun ömrün ve güzelliğin sırrıdır zeytin, yeniden doğuşun kanıtıdır.
Mısırlıların şifa niyetine kullandığı zeytin, zeytinyağı ve zeytin yaprağı şu anda modern tıpta en çok araştırılan konularından biridir. Çünkü zeytin hiçbir yerinden atık oluşmaz… Meyvelerinden sofralık zeytin ve zeytinyağı, çekirdeklerinden prina*, yapraklarından şifalı çaylar, gövdelerinden ise görsel bir şölen oluşur.
*Prina: zeytinyağı üretimi sırasında ortaya çıkan doğal atıkların işlenerek, ithal kömürden yaklaşık %40 daha ucuza yapılan yakıt türüdür. Tamamen temiz bir enerjidir ve fabrikalardaki atık miktarını azalttığı için faydalı bir kullanımdır.
Güzelliğin, uzun yaşamın ve barışın sırrı ondadır. Bundan sonra zeytin ağacı gördüğümüzde daha farklı gözle bakmak, hatta önünde saygı duruşunda bulunmak gerekir :) Çünkü o muhteşem ağaç muhtemelen dedelerimizi hatta beklide onların da dedelerini görmüş, birçok savaşa tanıklık etmiş bir canlı… Ahh birde dile gelip, ilk şahidi olarak geçmiş tarihimizi anlatsa bize… Bir düşünsenize…
Zeytinben başka neler yapıldığını öğrenmek için TIK
Kolay zeytin yapımı tarifi için TIK
Teşekkürler
Merve